Temel Kavramlar
Metabolizma; organların çalışabilmesi, vücut ısısının sürdürülebilmesi, canlılığın devamı, hücrelerin yenilenmesi için hücrede besin öğelerinden enerji oluşması ve harcanması olaylarının tamamına verilen addır.
Anabolizma;küçük parçaların vitaminler ve mineraller yardımıyla birleştirilerek hücrelerin yapılması ve yenilenmesi sürecini ifade ederken; katabolizma; besin öğelerinin mineral ve vitaminler yardımıyla yapı taşlarına ayrılıp yakılması ve enerji oluşması sürecini tanımlar.
Bazal Metabolizma; hareketsiz bir şekilde sırt üstü yatarken sadece organlarımızın çalışması canlılığını devam ettirebilmesi için harcadığımız enerji anlamına gelmektedir.
Enerji;iş yapabilme gücüdür. Canlılığın sürdürülebilmesi, vücudun çalışabilmesi için temel koşuldur. Günlük enerji ihtiyacı alınan besinler sayesinde karşılanır. Bir gram karbonhidrat veya protein 4 kalori enerji verirken; bir gram yağ ise 9 kalori enerji sağlar.
Kalori; enerji ölçümü ifadesinde kullanılan ısı birimidir. Biyolojide kilokalori (Kkal) / (C) – fizyolojik kalori olarak adlandırılır. Kilokalori, 1 litre saf suyun sıcaklığını 1 C yükseltebilen ısı enerjisidir. Kilokalori “kcal” ya da yalnızca “cal” ile gösterilir.
Enerji Tüketimi
Enerji alımı ile enerji tüketimi arasında mutlaka bir denge olmalıdır. Tüketilen enerjiden fazlası alındığı takdirde bu enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve vücut ağırlığında artışa sebep olmaktadır. Aksine enerji bilançosu negatifte kalırsa yağ dokudan kayıp olmaktadır. Büyüme çağındaki çocuklarda, büyük ameliyat, travma, ateşli hastalık ve yanık gibi stres durumlarında enerji gereksinimi artmaktadır. Enerji alımı besin tüketimi ile epizodlar halinde olurken; enerji tüketimi ise dalgalanmalı ama süreklidir. Günlük enerji tüketiminin başlıca üç ana bileşeni vardır. Günlük enerji tüketiminin %70’i (1000- 2000 kalori) bazal enerji tüketimi (basal metabolic rate), %10’u (50-200 kalori) gıda alımının termik etkisi (thermic effects of feeding) ve %20’si fiziksel aktivitenin termik etkisi (thermic effects of phsical activity) sebebiyledir.
Bazal Metabolizma Hızı (BMR)
Vücut fonksiyonları ve metabolik faaliyetlerin gerçeklemesi için gereken enerji tüketimidir. Tam istirahat halinde kalp, dolaşım ve solunum fonksiyonları, organlarda ve dokulardaki metabolik faaliyetler (homeostaz) için gereken enerjiyi tanımlar. Çok ağır fizik aktivite hariç günlük tüketilen enerjinin en önemli kısmını oluşturur. Bazal enerji tüketim hızı, yağsız vücut kitlesi ve vücut yüzeyi, yaş, cins ve ortam ısısı ile değişkenlik gösterir. Ayrıca; uyku, menstruasyon, büyüme ve gelişme, gebelik ve emzirme gibi fizyolojik durumlarda, yüksek ateş, kalp yetersizliği, solunum sıkıntısı ve yanık gibi stres gerektiren durumlarda, tiroid hormonları, adrenalin ve noradrenalin düzeyleri kanda arttığı vakit bazal metabolizma hızının arttığından söz edilebilir.
Fizik Aktivite ile Enerji Tüketimi
İskelet kasları tarafından üretilen vücut hareketleri ve kas kasılması ile enerji harcamasıdır. Sadece egzersiz ve spor değil boş zaman, iş ve günlük aktiviteler sebebiyle de enerji harcanır.
Günlük toplam enerji harcanması bazal metabolizma hızının fiziksel aktivite faktörü ile çarpılması ile hesaplanır. Fiziksel aktivite faktörü; sedanter bireyler için 1.3, orta derecede aktif bireyler için 1.5 ve aşırı aktif bireyler için 1.7 olarak belirlenmiştir. Örnek verecek olursak; orta şiddet aktivitesi olan 100 kg’lık bir erkekte BMR = 100 x 24= 2400 Kkal iken, enerji tüketimi = 2400 x 1,5 = 3600 Kkal/gün olarak hesaplanır.
Vücut Ağırlığı ve Enerji Dengesi
Vücut ağırlığının değişmeden kalması, alınan enerji ile tüketilen enerjinin dengede olmasına bağlıdır. Enerji açığı kilo kaybı ile sonuçlanır. Yaklaşık 3450 Kkal’lik enerji açığı 500 gr kilo kaybı ile sonuçlanır. Ancak, açlık ya da kilo verdirici bir diyet bazal metabolizma hızında m2 başına %30-50 azalmaya sebep olur. Hareketin de azalması kilo kaybının daha da yavaşlamasına neden olarak diyet yapan birinin ilerleyen dönemde kilo verememesi ile sonuçlanabilir. Diyetteki makrobesin oranlarının iyi bilinmesi ve direnç egzersizlerinin yapılması kilo kaybının devamı için elzemdir.
Şişmanladıktan sonra normal vücut ağırlığına dönmek uzun süre ve büyük çaba gerektiren bir durumdur. Bu sebeple beden kitle indeksini 18.5-25 kg/m2 aralığında tutarak normal vücut ağırlığını korumak daha önceliklidir. Besin alımının yaşa, cinsiyete, fizyolojik duruma (gebelik ve emzirme) ve fiziksel aktiviteye göre ayarlanması gerektiği de unutulmamalıdır.
Normal vücut ağırlığını korumak için günde üç ana öğün olarak beslenmeli ve özellikle de kahvaltı öğünü atlanmamalıdır. Öğünler tüketilirken yemek dışında televizyon, cep telefonu gibi farklı bir uğraş ile ilgilenilmemelidir. Öğün aralarında enerji içeriği düşük, posa içeriği yüksek besinler tüketilmeli, basit karbonhidrat, toplam ve doymuş yağ içeriği yüksek, enerji içeriği yüksek olan yiyecek ve içecekler tüketilmemelidir. Yiyecekler iyice çiğnenmeli ve yavaş tüketilmelidir. Su tüketimine özen gösterilmeli, günlük en az 2.0-2.5 litre (8-10 su bardağı) içilmelidir. Izgara, haşlama, buğulama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmeli, yağlı, kremalı soslar ve kızartma tercih edilmemelidir. |