Hamilelik döneminde anne ve bebek sağlığı için tiroidin önemine dikkat çeken Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Gönen, önemli bilgiler verdi: “Tiroid hastalıklarının tamamı normalde kadınlarda erkeklere oranla 2-4 kat daha sık görülür. Bilinen bir tiroid sorunu olmayıp gebe kalan bir kadında, gebeliğe özgü hormonal değişiklikler ve metabolik gereksinimdeki artışa bağlı olarak iyot ihtiyacı artar. Özellikle otoimmun tiroidit zemini olan gebelik öncesi tolere edilebilen ancak gebelikle birlikte iyot ihtiyacının yüzde 50'ye yakın artmasıyla önemli boyutlara ulaşan tiroid hormonu yetersizliği durumundan, anne ve bebek etkilenir. T4 seviyesinde düşme, TSH’da artmaya neden olur. Özellikle gebeliğin ilk dört ayı, organların oluştuğu evrede hem vücut hem de zeka gelişimi yönünden anne tiroid hormonuna şiddetli ihtiyaç duyar. Bu, bebeğin zeka gelişimini kötü yönde etkileyebilir. Bu olumsuzluklar nedeniyle, hipotiroidisi olan bir kadının gebelik öncesi tedavisinin mutlaka yapılması gerekir."
Prof. Dr. Sait Gönen gebeliğe karar verildikten sonra yapılması gerekenleri ise şöyle anlattı: “Gebeliğe karar verildiğinde, menstruasyonun bitiminden hemen sonra tiroid fonksiyon testleri ölçülmeli, ilaç dozu mutlaka düzenlenmelidir. Gebelik oluştuktan sonra, gebeliğin 8, 12 ve 20'nci haftalarında TSH ölçülmelidir. Özellikle gebeliğin ikinci yarısında ilaç dozunu artırmak gerekebilir. İlaç dozunu artırdıktan 1 ay sonra ST4 ve TSH ölçümü yapılarak kontrollere devam edilir. Gebelik sırasında ilk kez hipotiroidi saptanırsa hemen tedaviye başlanmalı, tedavinin ilk ayında tekrar ST4 ve TSH ölçümü yapılarak doz ayarlamasına gidilmeli.”